Program dıșı ekstra harcamalar
Eğitim
Tarih
Ulașım Bilgileri
Lüks otobüsler gidiș-dönüș
Transfer Bilgileri
Yurt içindeki șehirler arası ve șehir içi transferler
Rehberlik
Uzman rehberlik hizmeti
Konferans, Müze, Fuar, vb.
Müze ve ören yerleri giriș ücretleri
Yemek
1. gün öğle yemeği
Vergilendirme
TURSAB Seyahat Sigortası
Ayasofya, mimari bakımdan merkezî planı birleștiren
kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup, kubbe geçiși ve
tașıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli
bir dönüm noktası olarak ele alınır. Hristiyanlar için
hem sembolik hem de eksen olma anlamının yanında,
turistik ve ruhsal bir çekim merkezidir. Ayasofya
adındaki 'Aya' sözcüğü 'kutsal' anlamına gelir. 'Sofya'
sözcüğü ise Grekçede 'bilgelik' anlamındaki sophos
sözcüğünden gelir. Dolayısıyla 'Aya Sofya' adı, Nasıralı
İsa'ya atfen 'Kutsal Bilgelik' ya da 'İlahî Bilgelik'
anlamına gelmekte olup Hristiyan ilahiyatında Tanrı'nın
üç niteliğinden biri sayılır. Miletli İsidoros ve Trallesli
Antemius'un yönettiği Ayasofya'nın inșaatında yaklașık
10.000 ișçinin çalıștığı ve İmparator I. Jüstinyen'in bu iș
için büyük bir servet harcadığı belirtilir. Bu çok eski
binanın bir özelliği, yapımında kullanılan bazı sütun,
kapı ve tașların binadan daha eski yapı ve
tapınaklardan getirilmiș olmasıdır. Bizans İmparatorluğu döneminde Ayasofya, büyük bir 'kutsal
emanetler' zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri
de 15 metre yüksekliğindeki gümüș ikonostasis idi.
Konstantinopolis Patriği'nin kilisesi ve Doğu Ortodoks
Kilisesi'nin 1000 yıl boyunca merkezi olan Ayasofya,
1054 yılında Patrik I. Mihail'in Papa IX. Leo tarafından
aforoz edilmesine șahitlik etmiș olup, bu olay, genel
olarak 'Schisma'nın, yani Hristiyanlık tarihindeki en
önemli olaylardan biri olan Doğu ve Batı kiliselerinin
ayrılmasının bașlangıcı sayılır.